Bilgi ve İletişim Hattı 0332 265 35 43
Duyurular

PANİK ATAK ve ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Aşağıdaki semptomlardan en az 4 ünün birden başladığı ve 10 dakika içerisinde en yüksek düzeye ulaştığı, yoğun korku ya da rahatsızlık duyma dönemi yaşıyorsanız 'Panik Atak' a dikkat!!!

Konya Panik Atak iğnesiz ilaçsız tedavisi olan bir rahatsızlıktır. Konya panik atak sorununuz varsa %100 sonuç vaad ediyoruz. Panik Atak Konya için bize mail ya da telefon yoluyla ulaşabilirsiniz.

Çarpıntı, taşikardi: Kalp atımlarını duyumsama. Nabız dışarıdan hissedilmez, oysa panik atak yaşayanlar hissedildiğini sanır. Objektif bir durum değildir.

Terleme: Gereksiz yere terleme yaşanır.

Titreme ya da sarsılma. Kişi titrediğini hisseder ama bunu kendisinden başka kimse görmez.

Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma: O an Su bile içemeyeceğini sanır kişi, yemek yiyemeyeceğini düşünür.

Soluğun tam kesilmesi: Artık nefes alamama

Sıkıntı hissi: Bunalma duygusu yaşanır.

Bulantı ya da karın ağrısı: Buna kusma ve geğirmeler eşlik edebiliyor. Sıkıntı sırasında şiddetli geğirmeler olur.

Baş dönmesi: Sersemlik hissi gelir. Kendisini Rüyada gibi hisseder.

De realizasyon: Gerçek dışılık duygusu. Biriyle oturup konuşurken o ve mekan, gerçek dışı gibi gelir. Gerçeklik duygusu kısa bir zaman için kaybedilir.

De personalizasyon: Kendini gerçek değilmiş gibi hisseder kişi. Ben kimim? diye düşünür, bu yüz kendisine ait değilmiş gibi olur. Bu, şizofreni ve epilepsi nöbetlerinde de olur ama panik atakta da oluyor.

Kontrolünü kaybedeceği korkusu: Kötü şeyler yapacağını sanır kişi, kontrolünü kaybedip Camdan aşağı atlayacağından endişe eder. Oysa bu hiçbir zaman olmaz. Ölüm, çıldırma, kontrolünü kaybetme korkuları felakete ilişkindir.

Uyuşmalar: El ve ayaklarda nedensiz uyuşmalar olur.
Üşüme, ürperme ve ateş basmaları yaşanır.

EMDR yöntemiyle Panik Atak probleminize son veriyoruz.

Detaylı bilgi için merkezimizi arayabilir yada hızlı iletişimden mail bırabilirsiniz.

panik atak konya, konya panik atak , panik bozukluk

YAYGIN ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU

Yaygın kaygı bozukluğu, neredeyse her şey hakkında aşırı veya gerçekçi olmayan endişelere kapılmak veya kötü bir şeylerin olacağını hissetmekle karakterize edilir. Bu kaygılı hisler en az altı aylık bir süre boyunca, günün büyük bir kısmında meydana gelir. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Bunun sebebi olarak kadınların hamile kalmak, doğum yapmak ve çocuk yetiştirmekle ilgili kaygıları ile ilgili olabileceği düşünülmektedir. Yaygın kaygı bozukluğu hem psikolojik hem fiziksel semptomları içerir. Psikolojik semptomların arasında kolay sinirlenebilirlik, konsantre olma zorluğu ve gerçekleşmekte olan olayla orantısız olan kaygıyı kontrol edememe bulunuyor. Sürekli endişelenme yüksek oranda strese yol açar veya sosyal , meslekle ilgili veya diğer alanlarda işlev görmeyi engeller. Fiziksel semptomlar arasında huzursuzluk, kolay yorulma, terleme, yüz kızarması, çarpıntı, uykusuzluk, baş ağrısı, kas gerginliği ve ağrısı bulunmaktadır. Yaygın Anksiyete Bozukluğu DSM-4 tanı kriterleri aşağıdaki gibidir:

A) En az 6 ay süreyle, hemen her gün, birçok olay ya da etkinlik hakkında (işte ya da okulda başarı gibi) aşırı kaygılanma ve kuruntulara kapılma.

B) Kişi, kendini kuruntulara kapılmaktan alıkoyamaz,

C) Kaygı ve kuruntu, aşağıdaki altı semptomdan üçüne (ya da daha fazlasına) eşlik eder (son altı ay boyunca hemen her zaman en azından bazı semptomlar bulunur). Çocuklarda sadece bir maddenin bulunması yeterlidir.

1) huzursuzluk, aşırı heyecan çekme ya da tasalanma

2) kolay yorulma

3) düşüncelerini odaklayamama ya da zihnin durmuş gibi olması

4) irritabilite

5) kas gerginliği

6) uyku bozukluğu (uykuya dalma ya da sürdürmekte güçlük çekme ya da huzursuz ve dinlendirmeyen uyku)

D) Anksiyete ya da kaygı bir panik atak olacağı, genel bir yerde utanç duyulacağı, hastalık bulaşmış olma, evden ya da yakın akrabalarından uzak kalma, kilo alma, birçok fiziksel yakınmaların olması ya da ciddi bir hastalığının olması ile ilgili değildir ve anksiyete ve üzüntü sadece Travma Sonrası Stres Bozukluğu sırasında ortaya çıkmamaktadır.

E) Kaygı, kuruntu ya da fiziksel yakınmalar klinik açıdan belirgin bir strese ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.

F) Bu bozukluk bir maddenin ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir ve sadece bir Duygudurum Bozukluğu, Psikotik bir Bozukluk ya da Yaygın bir Gelişimsel Bozukluk sırasında ortaya çıkmamaktadır.

Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR yöntemiyle kaygı ve korkularınızdan kurtulabilirsiniz.

Hızlı İletişim
Numaranızı Bırakın,
Sizi Arayalım
Gizle