Bilgi ve İletişim Hattı 0332 265 35 43
Makaleler

ÖĞRENME BOZUKLUKLARINDA TEDAVİ

Öğrenme bozukluklarının sağaltımında ilaç tedavisi kullanılmaz, tedavi eğitimle gerçekleştirilir. Öğrenme bozukluğu olan çocuğun eğitimi, normal sınıflardaki müfredat programıyla ya da evde alınan özel derslerle gerçekleşememektedir. Öğrenme bozukluğu tanısı alan çocuklara, tanı ve değerlendirmeden elde edilen bilgiler doğrultusunda güçlü ve zayıf yönleri göz önünde bulundurularak hazırlanan bireysel eğitim programları (BEP) uygulanır. Normal sınıfta kaynaştırma eğitimi + destek eğitim en uygun yol olarak önerilmektedir.

Ülkemizde öğrenme güçlüğü bulunan çocuk ve gençlerin hakları, MEB tarafından düzenlenen Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ile korunmaktadır. Ancak çocuk bu haklardan, aldığı tanıyı Rehberlik Araştırma Merkezinde eğitsel tanıya çevirdiği takdirde yararlanabilir. Bu durumda çocuk ayda 8 saat özel eğitim hizmetinden ve okulunda 12 saate kadar(ilkokul için) destek eğitim hizmetinden yararlanabilir ayrıca başarı değerlendirmesi yaşadığı zorluklar göz önünde bulundurularak yapılır. Kimi uzmanlar bu tanıya sahip çocukların özel eğitim uygulamaları açısından örneğin görme engellilerden hiçbir farkı olmaması gerektiğini savunur.

Öğrenme bozukluğunun sağaltımında ilaç tedavisi kullanılmaz ancak çocuğun eş zamanlı başka bir psikiyatrik tanısı varsa ilaç desteği sağlanır. Ayrıca eş zamanlı olarak görülebilecek duygusal ve davranışsal sorunlara dönük psikoterapi desteği sağlanır.

Öğrenme bozukluğuyla görülen davranış sorunları genellikle içselleştirme ve dışsallaştırma davranışları olarak iki boyut üzerinden incelenir. İçselleştirme davranışları; kaygı, depresyon, içe çekilme ve psikosomatik sıkıntıları kapsar. Dışsallaştırma davranışları; baş kaldıran, yıkıcı ve saldırgan davranışları kapsar.

Bu tür çocuklarda psikoterapiye dahil edilebilecek konular kişiye göre değişmekte ve çeşitlilik göstermektedir. Sıklıkla akranları tarafından reddedilen, öfke kontrolü yaşayabilen kısaca sosyal beceri problemleri olan çocuklardır. Bu problemler çocuğun benlik kavramını ve başkalarıyla iletişim kurma yeteneklerini olumsuz etkiler. Bu problemlere dönük; duygularını anlama, anlaşmazlıkları çözme, öfkesini kontrol etme, arkadaş edinme ve sürdürme gibi gereksinim duyduğu konularda müdahalelerde bulunulur. Ayrıca bu çocukların duygu durumları sık değişir ve özgüvenleri azdır, öğrenmeye ilişkin çok sayıda travmatik yaşantıları vardır. Enurezis, enkopresis, okul reddi, okuldan kaçma, vb. ikincil davranış bozuklukları görülebilir ve psikoterapiye dâhil edilebilir.

Ebeveyn davranışları öğrenme bozukluğu ile ilişkili psikolojik etmenler arasında önemli bir yere sahiptir. Yapılan araştırmalar Öğrenme Bozukluğu tanısına sahip çocukların ebeveynlerinden sıcaklık, sevgi ve destekleyici kabul davranışlarından ziyade ilgisiz, ihmal edici ve psikolojik olarak kendilerine acı veren reddedici davranışları daha çok algıladıklarını göstermektedir.

Çocuğun psikolojik ve davranışsal uyumu noktasında ebeveynleri tarafından ne kadar kabul gördüğüne ilişkin algısı oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalar ebeveynleri tarafından reddedilen çocukların davranış sorunları göstermeye daha yatkın olduklarını ortaya koymaktadır. Tüm bunlar öğrenme bozukluklarında ebeveyn tutumlarının önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Bu sebeple psikoterapide ailenin de müdahale planında yer alması oldukça önemlidir.

Aileye çocuğun öğrenme, ders çalışma, uyum ve davranış sorunlarıyla nasıl baş edecekleri konusunda danışmanlık yapılır. Müdahale planında ailenin dahil edilebileceği öncelikli konu başlıklarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Öncelikle aile Özgül Öğrenme Bozukluğu hakkında bilgilendirilmeli, öğrenme ve öğrenmeyi etkileyen süreçler basit bir dille anlatılmalıdır. Özellikle bu durumun bireyin zekâsı ile ilgili bir problemden kaynaklanmadığı, çocuğun öğrenmek için biraz daha fazla zaman ve çabaya ihtiyaç duyduğu belirtilmelidir.
  • Ailenin çocuğu anlaması, güçlüklerini kabul etmesi ve beklentilerini çocuğun özelliklerine göre düzenlemeleri oldukça önemlidir. Bu sayede çocuğun kaygısını arttırıcı tutumlar yerine çocuklarına nasıl yardım edecekleri konusunda daha bilinçli davranmaları mümkün olabilir.
  • Çocuğun öğrenme sürecinde ailenin desteği oldukça önemlidir. Ailenin, çocuğun öğrenmesine olumlu katkı sağlayabilecek günlük hayatlarındaki tutumlar konusunda bilinçlendirilmesi ve çocuğa model olmaları sağlanabilir.
  • Çocuğun güçlü yönleri doğrultusunda okul dışı etkinliklere katılması konusunda aileye rehberlik edilebilir.
  • Çocuğa organizasyon becerisi kazandırabilmek için ev ortamı, çalışma, yemek, uyku zamanlarının düzenli olması oldukça önemlidir. Aile öncelikle bu konuda bilinçlendirilmelidir. Aileye özgü kurallar ve sınırlar incelenip çocuğun yaşına ve sorununa uyumlu olacak biçimde revize edilebilir.

Özgül öğrenme güçlüğü hayat boyu süren, tedavisi bireysel farklılıklar içeren bir sorundur. Pek çoğu tamamen düzelmemekle beraber eğitim, ilaç ve psikoterapi sorun ile baş etmek için çok önemlidir. Bu bozukluğa sahip çocukları periyodik olarak değerlendirmek, devam eden sorunlar için yeni programlar hazırlayıp yeni hedefler belirlemek gerekmektedir. Önemli olan çocuğun yaşadığı sorunlarla yüzleşmesi ve bunlarla baş etme becerilerini geliştirebilmesidir.

Hızlı İletişim
Numaranızı Bırakın,
Sizi Arayalım
Gizle