Kan, örümcek veya fare görmek, iğne olmak, insanlarla tanışmak, topluluk önünde konuşmak, yüksekte veya dar alanda bulunmak gibi yaygın korkular, çok yoğun korkulara dönüştüğü zaman fobi olarak adlandırılır. Fobi, nesne veya durumun oluşturduğu tehlikeyle orantısız olan, yoğun, aşırı ve mantık dışı bir korku ile karakterize edilen bir kaygı bozukluğudur. Beraberinde yüksek fizyolojik uyarıma yol açan bu yoğun korku yüzünden kişi, korku olayından kaçınmak için elinden geleni yapar. Eğer korkulan olaydan kaçılamıyorsa kişi yoğun kaygı hisseder. Fobi sahibi bireylerin birçoğu fobi başlangıcını belli travmatik olaylara bağlayabildiği için, birçok fobi koşullanma veya bir şey karşısında korku gösteren başka bir kişinin gözlenmesi yoluyla öğrenilmiştir. Ancak, fobi sahibi kişilerin bir kısmı da, fobinin başlangıç sebebini hatırlayamadığı için fobilerin başka sebepleri de olabilir. Sosyal fobi, özgül fobi ve agorafobi en yaygın fobilerdendir. Bu fobiler ortaya çıktıktan sonra oldukça kalıcı hale gelir ve tedavi edilmediği takdirde yıllarca devam edebilir.
AGORAFOBİ
Agorafobi, panik atak veya panik benzeri semptomların (ani baş dönmesi, ishal) meydana gelmesi durumunda kaçmanın zor veya utandırıcı olabileceği yerlerde veya durumlarda bulunma kaygısı ile karakterize edilir, halka açık alanlara çıkma korkusunu barındırır. Agorafobi, bir panik atak yaşamak veya panik benzeri semptomların aniden meydana gelmesi korkusundan kaynaklanır. agorafobinin DSM-4 tanı kriterleri şu şekildedir:
Not: Kaçınma, bir ya da sadece birkaç özgül durumla sınırlı ise Özgül Fobi tanısını, toplumsal durumlarla sınırlı ise Sosyal Fobi tanısını düşünürüz.
FOBİLERİN TEDAVİSİ
Çoğu fobi terapi yardımı olmadan geçmez, fobilerin tedavisinde psikoterapi veya hem ilaç hem de psikoterapinin birlikteliğinden oluşan tedavi yöntemleri uygulanarak fobilerle başa çıkılabilmektedir.