Bilgi ve İletişim Hattı 0332 265 35 43
Makaleler

UYKU BOZUKLUKLARI

Uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı her gün yenilememiz için gerekli olan ve yaşamımızın üçte birini kapsayan yeme içme kadar önemli olan bir ihtiyaçtır. Normal uyku süresi, kişinin kendini iyi hissettiği, uyandığında zinde olabildiği süredir. Uyku ihtiyacı kişiden kişiye farklılık gösterir. Uyku süresinin kişiden kişiye hatta yaş dönemine göre değişkenlik gösterdiği ve bu sürenin 4 saat ile 11 saat arasında olduğu bilinmektedir. Yeterli miktarda ve kaliteli bir uykumuzun olması, hem sağlığımızı korumamız hem de gün içinde işlevlerimizi yerine getirebilmemiz için vazgeçilmezdir. Çalışmalar, uykunun vücudu dinlendirme ve ertesi güne hazırlama, enerji tasarrufu biriktirme, çocuklarda büyüme hormonunu salgılama, hücrelerin yenilenmesi, organizmanın onarımı, bellek, yeni bilgilerin öğrenilmesi, dikkat ve konsantrasyon gibi daha pek çok işlevlerinin bulunduğunu göstermektedir. Uykunun aynı zamanda bağışıklık sistemimiz üzerine de etkisi vardır; çoğumuz kalitesiz veya yetersiz uyku sonucunda hastalıklara daha kolay yakalanmışızdır. Uyku sürecinde, uykuya dalamama ve uykuyu sürdürememe ya da aşırı uyuma, nefes almanın durması, kâbuslar, yürüme ve konuşma gibi problemler başta olmak üzere, uyku bozuklukları olarak adlandırdığımız pek çok sorun görülebilmektedir. Bu rahatsızlıkların bir kısmı, sadece uykumuzun kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyerek gün içi performansımızı düşürmekle kalmaz, daha da önemlisi hayatımızı tehdit edecek boyutta çok önemli problemlere yol açar.

İNSOMNİA

Uykuya dalamama veya gece boyunca uykuyu sürdürmede zorlanma, normalden daha erken uyanma ve gün boyunca yorgun olmakla tanımlanan insomnia çoğunlukla başka problemlerin belirtisidir. Yorgunluk, konsantrasyon eksikliği, bellek sorunları ve sağlıksız ve uykusuz hissetmek gibi gündüz şikayetleri ile kendini göstermektedir. Uykusuzluğun genel psikolojik sebepleri arasında, stresli olayların yaşanması, kişisel ya da işle ilgili sorunlar nedeniyle endişelenmek, bir kayıp ya da ölümün üzüntüsünü yaşamak ve zihinsel sorunlarla başa çıkmak gibi faktörler bulunmaktadır. Orta yaşlı, çalışan insanların çoğunluğu için, işle ilgili sorunlar uykusuzluk ve diğer uyku problemlerinin başlıca nedenidir. Öğrencilerde görülen uykusuzluğun başlıca nedenleri ise sınav kaygısı, kişisel sorunlar ve cumartesi günü geç yatıp Pazar günü geç saate kadar uyumak gibi uyku düzeninin değişmesinden kaynaklı nedenler bulunmaktadır. Uykusuzluğun genel fizyolojik sebepleri arasında günlük ritmin bozulmasına sebep olan gece vardiyasına geçmek, sağlık sorunları, kronik ağrılar ya da alkol ve madde kullanımı bulunmaktadır. Bunların hepsi uykuya dalmayı ve uykuyu sürdürmeyi etkileyebiliyor.

NARKOLEPSİ

Narkolepsi, genelde uyku nöbetleri ya da gün içinde kısa uyku süreçleri şeklinde görülen aşırı uyuma hali ile kendini belli eden kronik bir bozukluktur. Genelde büyük duygusal değişiklikler tarafından tetiklenen bu uyku nöbetlerine, kısa REM süreçleri ve kas kontrolünün kaybı eşlik eder. Narkolepsi hastaları, uyku nöbetlerini karşı konulamaz olarak tarif eder. Bir sohbetin tam ortasında ya da araba kullanırken oldukça uygunsuz ortamlarda birdenbire uyuyakalma durumu ile karşı karşıyadırlar. Bu uyku nöbetleri çoğu zaman narkolepsi hastalarının normal bir hayat yaşamalarına engel oluşturur.

UYKU APNESİ

Uyku apnesi, kişinin uyku esnasında tekrarlanan, 10 saniye veya daha fazla süren aralıklarla nefes almayı bırakmasını tanımlar. Kişi defalarca nefes almayı bırakır, uyanıp nefes almaya devam eder ve uykuya geri döner. Uyku esnasında defalarca uyanmak, uykusuzluğa ve kişinin gün boyu nedenini bilmediği bir yorgunluk hissetmesine sebep olabilir. Kişinin çok sık horlaması, fazla kilolu olması, alkol kullanması ve uyku ilacı alması uyku apnesinin görülme ihtimalini arttırabilir.

GECE TERÖRÜ

Uyku sürecinin 3. Ve 4. Evrelerinde meydana gelen gece terörleri, genelde keskin bir çığlıkla başlayan, korkuyla aniden uyanma şeklinde devam eden, kalp atışlarının ve nefes alıp vermenin hızlandığı, korku veren deneyimlerdir. Genellikle 412 yaş arasında görülür, ergenlik döneminde sıklık azalır. Erişkin dönemde görülen gece terörünün ise genellikle çocukluk başlangıçlı olduğu düşülmektedir. Atak sırasında çocuk oldukça ürkmüş şekilde yatağa oturarak aniden çığlık atmaya başlar; korku, çarpıntı, hızlı nefes alıp verme, terleme gibi belirtiler gösterir. Sıklıkla olmasa da korkuyla yatağı ve yatak odasını terk edebilir. Yaklaşık 20 saniye ile 5 dakika arasında bu süre değişir. Bir süre sonra çocuk tam bir uyanıklık olmaksızın yatışır ve kendiliğinden uykuya dalar. Sabah uyandığında ise atağı hatırlamaz. Genellikle gecede bir kez görülen ataklara uykuda konuşma, iç çekme, iniltiler eşlik edebilir.

KÂBUS

REM uykusu esnasında meydana gelen kâbuslar, rüya esnasında ortaya çıkan korkutucu ve kaygı verici görüntülerdir. Kâbuslar genelde saldırıya uğramak, yaralanmak gibi tehlikede olma durumunu içerir. Kişi uyanınca genellikle gördüğü kâbusu detaylı bir şekilde tarif edebilir. Kişi uyanınca kâbuslar da biter ancak kaygı ve korku durumu bir süre daha devam edebilir, tekrar uykuya dalmak zor olabilir.

UYKUDA YÜRÜMEK

Uykuda yürümek, genelde uykunun 3. ve 4. Evresinde (delta uykusu) meydana gelir ve derin uykudayken kalkıp yürüme olarak tanımlanır. Uykuda yürüyen kişilerin koordinasyonu çok zayıftır, sakar davranırlar ancak nesnelere çarpmamayı başarırlar. Kişi uyurgezerken, boş ve gözünü dikip bakar, başkalarının kendisiyle iletişim kurma çabalarına karşı oldukça tepkisiz kalır ve ancak büyük bir zorlukla uyandırılabilir. Kısıtlı ölçüde de olsa konuşurlar ve uyandıklarında uykularında yürüdüklerini hatırlamazlar.

UYKU BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİ

Çok çeşitli biçimlerde görülebilen uyku bozukluklarından yukarıda sıkça görülenlere yer verilmiştir. Eğer bu belirtilere sahipseniz veya çevreniz tarafından gözlendiği bildiriliyor ise ilaçla veya ilaçsız psikoterapi ile uyku bozukluklarının tedavisi mümkündür.


İletişim Hattı
0332 265 35 43
Gizle