Bilgi ve İletişim Hattı 0332 265 35 43
Makaleler

BULİMİA NERVOZA

Yeme bozuklukları, yetersiz ya da aşırı gıda alınımını içerebilen, diğer yandan ruhsal etkilere dayanan ve fiziksel sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır. Bazılarımız belirli zaman aralıklarında yemek yemeyi veya stresli olduğumuz zamanlarda fazlaca yemek yemeyi öğrendik ya da yeme davranışını oldukça destekleyen ailelerden geliyoruz. Bu psikososyal etkilerden herhangi biri genetik veya biyolojik faktörleri geçerek aşırı kilolu olmamıza sebep olabilir. Yeme bozuklukları yeme davranışının ve yemekle ilgili duyguların ve düşüncelerin bireye ciddi boyutlarda rahatsızlık vermesiyle ortaya çıkar. Yeme bozuklukları sadece yiyecek ve kilo ilgili ilgili değildir. Bedensel olarak belirtiler ön planda gibi görünse de ciddi psikolojik sorunlarla birlikte seyreder. Oluşan bir yeme bozukluğu, içsel yaşanan karmaşaya dışsal bir çözüm getirme çabasıdır. Sıklıkla görülen diyet yapma davranışı da, yeme bozukluklarının gelişimine yol açan önemli bir uyarıcı olarak görülmektedir.

DİYET

Herkeste olduğu gibi diyet sonrasında verilen kiloyu geri almamayı zorlaştıran fizyolojik ve psikolojik faktörler vardır. Vücutta yağ depolarında meydana gelen herhangi bir düşüşte otomatik olarak metabolizma oranı düşer. Bu durum vücudun yakıtı daha verimli bir şekilde yakmasına yol açıyor ve tekrar kilo almaktan kaçınmak için ya daha az yemek yemek ya da daha fazla egzersiz yapmak gerekiyor. Diğer bir fizyolojik etken ise, vücudun yağ depolarını sabit bir düzeyde tutan genetik olarak sabitlenmiş bir kurulum noktasına sabit olmasıdır. Eğer yağ depolarının seviyesi sabit noktanın altına düşerse vücut yağ depolarının eski seviyesine geri dönmesi için iştahı artırır. Yani vücut azalan gıda alınımına iki fizyolojik faaliyet ile gerikoyar: Metabolizma oranını düşürür ve yağ depolarını arttırmaya çalışır. Bu iki faktör diyet yapan kişilerin birçoğunun, verdikleri kiloları 1-2 sene içerisinde tekrar almasını açıklıyor. Diyet yaptıktan sonra insanların daha az yemek ve daha fazla egzersiz içeren bir kilo koruma programı uygulaması gerekir. Psikolojik nedenler ise, yemeğin sadece beslenmenin ötesine geçmesidir.; rahatlama, keyif gibi duyguların yerini alması gibi. Bazı insanların stresli veya depresif oldukları zamanlarda yemek yememek için hayat tarzlarını değiştirmesi gerekir.

BULİMİA NERVOZA

Bulimia Nervozada çok miktarda yiyeceğin hızla tüketilmesinin ardından, kilo almayı engellemek için kusma, hiç yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi aşırı uçta davranışlar vardır. Tıkanırcasına yeme, iki saatten daha az bir sürede aşırı miktarda yiyeceğin yenmesi olarak tanımlanır. Bu yeme örüntüsü bazı yaşam olayları ile tetiklenebilir ve yalnız olma, sosyal ortamlarda yeme durumlarında ya da kilo almayla ilgili endişeler gibi olumsuz duygular ile artış gösterebilir ve kişinin rahatsızlık duymaya başladığı tıka basa doygunluk anına kadar devam eder. Kişi yemek yemeyi durduramama korkusu yaşar. Yiyecekler özellikle pasta dondurma gibi tatlılar yani hızla tüketilebilen yiyecekler tıkanırcasna yeme örüntüsünün parçasıdır. Tıkanırcasına yeme davranışından sonra, bu durumdan iğrenme, huzursuz olma duyguları ve kilo alma korkusuna yol açmaktadır. Nulimia Nervoza tanısı için tıkanırcasına yeme ve çıkartma eyleminin üç ay boyunca haftada en az iki kere gözlenlenmesi gerekmektedir. Anoreksiya Nervozada olduğu gibi Bulimialılar da vücut şekli ve kiloyla ilgili aşırı endişe yaşarlar. Göreceli olarak normal bir kiloda olsalar da şişman olduklarına inanarak, beden biçimleri ile ilgili değerlendirmelerinde bozulmalar yaşarlar. Bulimia Nervoza’nın risk faktörleri, ince vücutlu olmaya yönelik kültürel baskılar, görünüm konusunda aşırı derecede kaygılı, hassas olma ve düşük benlik algısı gibi kişilik özellikleri. Bazı kişilerde depresyon nöbetleri, kaygı, duygudurum değişiklikleri ve sosyal ilişkilerdeki problemler obeziteye yol açabilen bulimia nervoza dönemlerini tetikleyebilir.

İki ayrı tipte tanımlanan Bulimiya Nervoza’nın DSM-4 tanı kriterleri:

Yineleyen tıkınırcasına yeme epizodlarının olması. Bir tıkınırcasına yeme epizodu aşağıdakilerden her ikisi ile belirlidir:

(1) aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde (örn. Herhangi bir 2 saatlik süre içinde)yeme

(2) bu epizod sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması (örn. Yemeyi durduramayacağı ya da ne yediğini ya da ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu)

B) Kilo almaktan sakınmak için, kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davranışlarda tekrar tekrar bulunma.

C) Tıkınırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak en az haftada iki kez ortaya çıkmaktadır.

D) Kendini değerlendirirken anlamsız bir biçimde vücudunun biçimi ve ağırlığından etkilenir.

E) Bu bozukluk sadece Anoreksiya Nervoza epizodlar sırasında ortaya çıkmaktadır.

Çıkartma Olan Tip: Bulimia Nervozanın o sıradaki epizodu sırasında kişi düzenli olarak kendi kendine kusmuş ya da laksatifler, diüretikler ya da lavmanları yanlış yere kullanmıştır.

Çıkartma Olmayan Tip: Bulimia Nervozanın o sıradaki epizodu sırasında kişi, iç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi diğer uygunsuz dengeleyici davranışlarda bulunmuş ancak kendi kendine kusmamış ya da laksatifler, diüretikler ya da lavmanları yanlış yere kullanmamıştır.

TEDAVİ

Tek bir tedavi yaklaşımından çok, birçok yaklaşımın bir araya gelişi ile hastaya yardımcı olmak uygun olur. Psikoterapi desteği oldukça önemlidir, aile ile işbirliği ve ailenin de tedaviye katılımı olmalıdır. Tedavideki ilk hedef genellikle tedavi talebi az olan hastanın tedavi için iş birliği yapmasını sağlamaktır.

Hızlı İletişim
Numaranızı Bırakın,
Sizi Arayalım
Gizle