Bilgi ve İletişim Hattı 0332 265 35 43

YGS NİN ARDINDAN

2014 YGS’NİN ARDINDAN

Zorlu bir sınav maratonunun ilk ayağını 23 Mart Pazar günü geride bıraktık. Ancak henüz yarış bitmedi. Üniversite sınavının ilki olan YGS’nin ardından yaşanan bir rahatlama olsa da bu rahatlamanın sizleri ele geçirmesine izin vermeyin. Önümüzde hala LYS’nin olduğunu unutmayalım. Bazı öğrenciler ilk sınavdan sonra aylarca çalışmanın verdiği yorgunluğu, sınavın stresli ruh halini üzerlerinden atabilmek için ara vermeye ihtiyaç duyabilirler. Bu ara yoğun temponun ardından sizlerin ders çalışmaktan uzaklaşmanıza ve soğumanıza neden olabilir. Sınavınız istediğiniz gibi geçmemiş veya beklediğinizden çok iyi geçmiş olabilir. Bu iki durumda motivasyonunuzu kaybetmenize sebep olabilir. Birincisinde nasıl olsa kötü geçti deyip umutsuzluğa kapılabilir, ikincisinde beklediğimden iyi geçti ben yaparım rahatlığına düşüp ders çalışma konusunda daha rahat davranmaya başlayabilirsiniz. Havaların ısınmaya başlamasıyla beraber dışarıda canlanan yaşam sizi etkisi altına alabilir. Arkadaşlarınız sınavlarının nasıl geçtiğiyle ilgili konuşurken etkilenebilirsiniz. Daha birçok faktör sizin motivasyonunuzu kaybetmenize sebep olabilir.

Motivasyonu Arttırmak İçin Ne Yapmalı

Sizleri çalışmaya iten en büyük güç bir üniversiteye yerleşerek geleceğinizi yönlendirmektir. Ancak net olmayan hedefler sizleri güçsüz kılar. Bu yüzden hedefinizi net bir şekilde belirleyin. Üniversite sınavını kazanacağım demek yerine ' Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümünü kazanacağım.’ Demek daha etkilidir. Net olan hedefler sizleri başarıya yaklaştırır. Ders çalışırken sıkıldığınız, dikkatinizin dağıldığını hissettiğiniz zamanlar birkaç dakika gözlerinizi kapatıp derin nefes alarak, oda içinde biraz dolaşarak ya da hedefinizi düşünerek yeniden ders çalışmaya dönünüz. Başarıyı başkaları için değil kendiniz için isteyin. Bu sizin hayatınız ve kendinizi nerde görmek istiyorsanız oraya ulaşmak sizin elinizde.

Kendinize inanmaktan vazgeçmeyin. Karşılaşacağınız zorluklar olabilir ancak siz izin vermediğiniz sürece hiçbir zorluk sizi yolunuzdan döndüremez. Umutsuzluğa kapılmak yerine çözüm yolunu bulmak ve uygulamak sizi başarıya götürecek etkili anahtarlardan biridir.

Sınava hazırlanıyor olmak demek sosyal hayattan kopmak demek değildir. Kendinize sevdiğiniz şeyleri yapmak için zaman ayırın. Hatta bunu kendinizi ödüllendirmek içinde kullanabilirsiniz. Mesela 'bugün 200 soru çözersem akşam arkadaşlarımla sinemaya gideceğim’ diyebilirsiniz.

Kendinize sınavla ilgili yapamayacağım, başaramayacağım gibi olumsuz telkinlerde bulunmayınız. Bilinçaltınız siz neye inanırsanız onu davranış olarak karşınıza çıkarır. Matematikten anlamıyorum ne yaparsam yapayım başarısız oluyorum derseniz ve matematik çalışırken bu şekilde düşünmeye devam ederseniz matematiği öğrenemezsiniz. Bunun yerine matematikte zorlanıyor olabilirim ama ben çalışarak bu zorluğun üstesinden geleceğim demek daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.

Ders çalışırken dikkatinizi dağıtabilecek unsurları ortadan kaldırın. Uygun bir çalışma ortamı konsantre olmanızı kolaylaştıracaktır. Kitap okumayı ihmal etmeyin. Kitap okuyarak hem okuma hızınızı arttırır hem de daha kolay anlamaya başlarsınız. Özellikle de başarılı insanların hayat hikâyelerini anlatan biyografi kitaplarını okumak motivasyonunuzu artıracaktır. Edison ampulü keşfetmeden önce defalarca başarısız denemeler yapmıştır. Pes etmemiş ve sonunda başarıya ulaşmıştır. Bu tarz hikayeler sizlere de gerekli gücü verecektir. Sürekli ders çalışmak yerine düzenli ve sistemli ders çalışmak daha önemlidir.

Unutmayın! Hayatınızı nasıl şekillendireceğiniz kendi elinizdedir.

Anne-Babalara öneriler:

Çocuğunuz sınavlara hazırlanırken sizden anlayış ve destek beklerler. Yoğun bir baskı altında olan çocuğunuzun yükünü bir de siz arttırmayın. Özellikle de çocuğunuzu başkalarının çocuklarıyla veya kardeşleriyle kıyaslamayın. Başkalarının ne kadar başarılı olduğundan çok çocuğunuzun başarısını nasıl arttırabileceğinize, ona nasıl destek olabileceğinize odaklanın. Her çocuğun farklı yetenekleri vardır. Çocuğunuzu olduğu gibi kabullenin ve yeteneklerini zorlayacak beklentiler içine girmeyin. Bu çocuğunuzda başarısızlık korkusu oluşturabileceği gibi, sizin beklentilerinizi karşılamazlarsa sevilmeyeceklerini düşünmelerine sebep olabilir. Çocuklarınızı kendi seçtiğiniz mesleklere yönlendirmeye çalışmak yerine onların istedikleri mesleklere ulaşmalarını sağlamak için destekleyin. Birlikte zaman geçirmeye ve bu hassas dönemde onlara destek olmaya özen gösterin.

Soru ve sorunlarınız için : [email protected]

www.pozitifhayatmerkezi.com

Hızlı İletişim
Numaranızı Bırakın,
Sizi Arayalım
Gizle